Geri

Samsun'da Mutlaka Görülmesi Gereken Yerler

Samsun'a geldiyseniz ya da gelmeyi planlıyorsanız mutlaka görülmesi gereken yerleri sizin için derledik...


18:47:36 | 2021-11-01


Haberi Sesli Dinle

Şahinkaya Kanyonu

 
Kızılırmak üzerindeki en dar, en uzun geçit burası. Dağ oluşumu (Orojenez) ve akarsu aşındırması sonucu meydana gelen Şahinkaya Kanyonu 2,5 km uzunluğundadır.
Vezirköprü İlçesi’nde Altınkaya Baraj Gölü’nde bulunan Şahinkaya Kanyonu, kente gelen yerli ve yabancı turistlerin ilgi odağı oldu. 3 bin 250 metre uzunluktaki kanyonda su derinliğinin ortalama 106 metre olduğu kanyon yüksekliğinin ise 340 metreye kadar çıktığı belirtildi. Çeltek köyü mevkii ve Şahinkaya kanyonu Kültür ve turizm Bakanlığı tarafından Turizm bölgesi ilan edildi. Kültür ve Turizm Bakanlığı 05/06/2011 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlülüğe girdi. 
 
Vezirköprü’nün 17 km. kadar kuzeybatısında bulunan Kanyon (Yarmavadi), Altınkaya barajının en dar yeri olma özelliği ile de dikkat çeker ve yaklaşık 1500 metre uzunluğundadır. Vezirköprüde sadece Osmanlı ve Selçuklu değil, Hititlere kadar uzanan bir medeniyet geçmişinin izleri ve birikimleri var. Hitit Krallarının tahta çıkarken kutsandığı yer de Vezirköprüdedir. Şu an bu bölgede Alman arkeologlar kazı çalışmaları yapıyor. Dolayısıyla gerek Kunduz Dağı gerekse Şahinkaya Kanyonu gelecek yıllar içinde gerçekleşecek adımlarla hatırı sayılır bir çekim yeri olma yoluna girmiştir.
 
 

Bandırma Gemi Müze

Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunda önemli bir rolü olan Bandırma Gemisi, 1878 yılında Glasgov'da "Trocadero" ismiyle inşa edilmiş ve sorasında Kymi adıyla uzun yıllar yük taşımıştır. 12 Aralık 1891 yılında batan gemi çıkarılarak onarılmış ve aynı yıl içinde yeniden yüzdürülmüştür.

1894 yılında o zamanki Deniz Yolları İşletmesi anlamına gelen İdare-i Mahsusa'ya nakledilen gemi bu tarihten itibaren "Panderma" adıyla Osmanlı denizlerinde yük ve yolcu taşımaya başlamıştır. 28 Ekim 1910 tarihinde İdare-i Mahsusa adı "Osmanlı Seyrüsefain İdaresi" (Osmanlı Denizcilik İşletmesi) olunca geminin adı "Bandırma" olarak değiştirilmiş ve posta vapuru haline getirilmiştir.

19 Mayıs 1919'da Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını Samsun'a getirdikten sonra yine posta hizmetlerine devam etmiş ve 1924 yılında "Türkiye Seyrüsefain İdaresi" tarafından hizmet dışı bırakılmıştır. 1925 yılında İlhami Söke'ye satılan gemi aynı şahıs tarafından 4 ay içinde Haliç'te sökülmüştür. Geminin orijinal çizimleri referans alınarak yeniden yapılmış ve 07 Şubat 2005 tarihinde Bandırma Vapuru'nun kullanım hakkı ve işletmesini devralan Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından müze haline dönüştürülerek 19 Mayıs 2006 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Gemi içindeki kamarada Mustafa Kemal Paşa ve dört silah arkadaşının balmumu heykelleri bulunmaktadır.

1878 yılında imal edilmiş duvar saati, telefon, harita ölçüm malzemeleri, yangın tüpü, masa ve sandalyeler, burada sergilenen diğer eserlerdir.

35.000 metre kare alana kurulmuş olan Milli Mücadele Parkı ve Açık Hava Müzesi bünyesinde; Çanakkale Savaşı'ndan düşmanın İzmir'de denize dökülüşüne kadar süren zorlu mücadeleyi simgeleyen seramik rölyefler bulunmaktadır.

Müzede ayrıca Samsun ve ilçelerinden İstiklal Savaşı'nda kaybettiğimiz 1200 şehidimizin adlarının yer aldığı şehitler yazıtı, Milli Mücadele'yi anlatan 10 adet bronz rölyef, yedi figürlü Milli Kurtuluş Anıtı ve İstiklal Mücadelesi'nde kahraman Mehmetçik tarafından kullanılan top, tüfek, torpido, denizaltı mayınları ve uçaksavar gibi savaş malzemeleri de sergilenmektedir.

 

Amazon Heykeli

Amazonlar 3 bin 4 bin yıl önce yaşamışlar.Muhtemelen 3 bin yıl önce sayıları çok azalınca dağılmışlar.Hitit hakimiyetinde Efes'te bir devletçikleri olsada anavatan Terme.Samsun.En ünlüsü son dönemlerinde yaşıyan büyük savaşçı Kraliçe Penthesilea olmalıdır.Yunan kaynaklarında ona ithafen çok yazı ve bilgi var.MÖ 1200 yılında önce Truva savaşında tarafsız olsada son anda 12 savaşçısı ile gelip Aşil'i öldürmeye söz vermiş.Çok kişiyi öldürsede sonuçta Aşil tarafından öldürülmüş.Aşil,onu öldürdükten sonra yakından bakınca güzelliğine aşık olmuş.Kısa bir süre sonra azalınca bitmişler.Amazonlar anısına yapılan bu heykel neredeyse minare yüksekliğindedir.Çok muazzam bir heykel.Yanında müze olarak kullanılar 2 adet devasa Aslan heykeli bulunuyor.Tüm bölge batı park olarak kullanılıyor.Batı park çok büyük bir alanı kapsıyor.İçinde Amazon anıtı,Amisos tepesine çıkan teleferik,Amazon köyü,binlerce kişilik otopark,bir o kadar kamelyalı piknik masaları ve diğer şeyler.

 

Göğceli Çivisiz Camii

Türkiye sınırları içinde ayakta kalabilen en eski ahşap cami olarak kabul edilen Göğceli Cami, Çay Mahallesi Göğceli Mezarlığı'nda bulunmaktadır. Cami, ahşaptan yığma tekniğiyle inşa edilmiş mimarinin en güzel örneklerinden birisidir. İnşa kitabesi bulunmayan caminin kayıtlı bir vakfiyesine de rastlanılmamıştır. Yurtdışından gelen bilim adamlarının binadan aldığı ahşap numuneler üzerinde yaptığı testler sonucunda caminin 1206 yılında inşa edildiği, önündeki revakın 1335 yılında eklendiği veya onarıldığı anlaşılmıştır. Cami ahşaptan yığma tekniğinde, köşeleri kurtboğazı geçmelerle duvar boyunca tek parça olarak uzatılan ahşap perdelerle inşa edilmiştir. Yapıda çivi kullanılmamıştır. Yapıda dövme demir çivi yalnız direk başlarının kirişlere bağlantısında ve harim kısmında revak bölümlerine doğru uzanan merteklere yapılan eklerde kullanılmıştır.

Duvarlar, direkler, direk başları, kirişler, mertekler gibi yapının birçok yerinde karaağaç, dışbudak ve kestane gibi ağaçlar kullanılmıştır. Duvarlarda tek parça olarak kullanılan kalaslar yaklaşık 15-18 cm kalınlığında, 50-70 cm eninde ve yaklaşık 12-20 m uzunluğundadır. Ahşap cami taşınabilir özelliktedir. Yapının tabanı büyük taşlar üzerine yerleştirilmiş kütükler yardımıyla yerden 60-70 cm yükseltilmiştir. Alttaki derinlik yapının hava almasını, nemi ve çürümeyi önlemek için açılmıştır. Yapının iç tavan süslemeleri yer yer solmuş ve dökülmüştür. Kuzey kısmı hafif dönel olan çatısı üç omuzlu kırma çatıdır ve alaturka kiremitle örülüdür. Yapı, 2007 yılında kapsamlı bir restorasyon geçirmiştir. Harimde aşık, mertek ve direklerde aşı, çatı tahtalarında kök boyalarıyla yapılmış kalemiçi nakışlar görülmektedir. Camideki klasik motif ve kompozisyon düzeni nakışların erken Osmanlı Dönemi'nde başlayıp klasik devir sonundaki bir dönemde yapılmış olabileceği düşünülmektedir.

 

Onur Anıtı

Samsun’un simgesi sayılan bronz Atatürk heykeli, Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş H. Kriphel’e yaptırılmıştır. Heykel bir Alman vapuruyla 15 Kasım 1931 tarihinde Samsun’a getirilmiştir. Vapurdan çıkarılan heykelle birlikte H. Kriphel ve Mayer isimli Viyanalı bir mühendis de Samsun’a gelmişlerdir. Gazi Heykeli’nin açılma töreni 15 Ocak 1932 Cuma günü büyük bir kalabalığın katılımıyla gerçekleşmiştir.

Samsun’un Onur Anıtı olan bu heykelin kaidesiz yüksekliği 4.75 metre, kaideli 8.85 metredir. Büyük bir kaide üzerinde şahlanan bir at üstünde Atatürk, bütün heybeti ile görülmektedir. Gururlu bir anlatımla batıya ve çok uzaklara dikilen bakışları azim doludur. Şahlanan atın üzerinde dimdik bir vücut oturmaktadır. Bu oturuşta bir korkusuzluk ifade edilmektedir. Sert çelik bir kol kılıca uzanmıştır. Kaidenin yanlarında iki kabartma ve öteki yanlarında da yazılar vardır. Kabartmanın birinde, iskelede sandalın yanında mermi ve cephane taşıyan insanlar görülmektedir. Arkalarında bir de top arabasının bulunması, savaş anını canlandırdığını gösterir. Diğer kabartmanın ortasında Atatürk, tüm özellikleri ile dimdik, büyük bir zafer simgesi olarak durmaktadır. Başı halka dönük ve halk ile el eledir. Çevresi Türk Ulusu’nun yaşlısı, köylüsü, kentlisi ile doludur.

Heykelin kaidesindeki yazılar ise şöyledir: a) Vatanda Milli Mücadeleye başlamak için Gazi, 19 Mayıs 1919 tarihinde Samsun’a çıktı. b) Bu heykel, Samsun Vilayeti halkı tarafından 29 Ekim 1931 tarihinde dikildi.

 

Gazi Müzesi

Mıntıka Palas Oteli, 1902 yılında Jean İonnis Mantika tarafından bir otel olarak inşa edilmiştir. İki katlı olan yapının dış duvarları yığma tuğla, iç bölmeleri bağdadî olarak yapılmıştır. Mustafa Kemal Paşa Samsun'a çıktığında bu otelde kalmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın Mıntıka Palas Oteli’ne yerleşmesiyle ilgili olarak yapılan hazırlıkları o dönemde Canik Livası Muhasebe-i Hususiye Müdürü olan Osman (Atlı) Bey şöyle anlatıyor:

"Ben o zaman Samsun Muhasebe-i Hususiye Müdürü idim. Bir akşam Mutasarrıf Ethem Bey beni evine çağırttı. 'İstanbul’dan bir Paşa başkanlığında bir teftiş kurulu hareket etmiş. On sekizinde burada olacaklarmış. Birkaç gün kalacağı için kendisine ve maiyetine bir yer hazırlayalım. Bunu İstanbul’dan Dâhiliye Nezareti bize bildirdi. Zaman da malum… Kimseden fedakârlık istemeyeceğimize göre meseleyi aramızda halletmeliyiz. Umudum sizde. Yarın sabahtan itibaren bu işle meşgul olunuz' dedi.

Gece bir hayli düşündüm. Hemen aklıma evimin yanında bulunan boş durumdaki Mıntıka Palas Oteli geldi. Ertesi sabah binanın sahibiyle anlaşıp oteli açtırdım. Askeri hastaneden karyola, evden ve komşulardan yatak ve yorgan getirttim. Daireden masa, sandalye, yazı takımı gibi eşyayı da getirterek odaları, salonu, mutfağı donattık.”

12 Haziran 1926 tarihinde bu bina Samsun halkı adına Mustafa Kemal Paşa’ya armağan edilmiştir. Atatürk'ün ölümünden sonra önce kız kardeşi Makbule Atadan’a geçmiş 1939 yılında ise 19 Mayıs Halk Müzesi yapılmak üzere Samsun Belediyesi’nin sorumluluğuna teslim edilmiştir. Üst katı müzeye dönüştürülen binanın alt katı 1985-1995 yılları arasında Oda Tiyatrosu olarak hizmet vermiştir. 1997 yılına kadar Samsun Belediyesi sorumluluğunda kalan bina bu tarihten sonra Kültür ve Turizm Bakanlığı’na devredilerek gerekli düzenlemeler ve onarımlar yapıldıktan sonra 8 Kasım 1998 tarihinden itibaren Samsun Gazi Müzesi olarak hizmet vermeye başlamıştır.

Binanın giriş ve üst katında 191 adet eser sergilenmektedir.Ayrıca üst kattaki salonda 19 Mayıs 1919’da Atatürkle beraber Samsun’a çıkan 18 silah arkadaşının balmumu heykelleri de ziyarete sunulmuştur.

 

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti

Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin en büyük deltalarından birisidir. Kızılırmak Deltası Samsun’a 30 km mesafede bir doğa cennetidir. Delta’da bulunan su basar ormanları (Galeriç) ilkbahar da tabanı tamamen suyla kaplanan yaprak döken ormanlardır. Kızılırmak Deltası UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesine girmiştir. Kızılırmak Deltası, Kızılırmak nehrinin taşıdığı alüvyonlar ile oluşan, ülkemizdeki en büyük deltalardan biridir. Samsun ilinin Bafra, Engiz ve Alaçam ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır.

Kızılırmak Deltası, Türkiye’nin en büyük deltalarından birisidir. Kızılırmak Deltası Samsun’a 30 km mesafede bir doğa cennetidir. Delta’da bulunan su basar ormanları (Galeriç) ilkbahar da tabanı tamamen suyla kaplanan yaprak döken ormanlardır. Kızılırmak Deltası UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici listesine girmiştir.

Kızılırmak Deltası, Kızılırmak nehrinin taşıdığı alüvyonlar ile oluşan, ülkemizdeki en büyük deltalardan biridir. Samsun ilinin Bafra, Engiz ve Alaçam ilçe sınırları içerisinde yer almaktadır. Deltadaki karakteristik oluşumlardan biri de göllerle deniz arasındaki kumullardır. Kumulların yükseklikleri 7-8 metredir ve 200-300 metrelik şeritler halinde kıyı boyunca uzanmaktadırlar. Bazı yerlerde 12 metreye ulaştıkları da görülmektedir.

Bir 'Kuş Cenneti' olan belde, Kızılırmak Deltası'nın, Karadeniz sahilinde tabii özelliklerini koruyabilmiş en büyük sulak alanı. Deniz, ırmak, göl, kumul, sazlık, bataklık, orman ve tarım alanları gibi hayat ortamlarının sağlıklı bir ekosistem içinde bir arada bulunmaları 'Bafra Kuş Cenneti' ne biyolojik bakımdan zenginlik ve çeşitlilik sağlıyor. Türkiye’de bulunan 420 kuş türünden, deltada bu güne kadar 340 kuş türü saptanmış ve bu türlerin 140 adedi bu alanda üremelerini gerçekleştiriyor.

Tüm dünyada nesli tehlike altında olan 24 kuş türünden, 15 adedi deltada tespit edilmiş. Bunlardan Büyük Deniz Düdükçünü, Kuzey incikuşu, Küçük Kirazkuşu ve Ak Kirazkuşu son 20 yıldır sadece Kızılırmak Deltası 'nda görülüyor Nesli tehlikede olup 'Bafra Kuş Cenneti'nde görülen diğer kuş türlerinden bazıları; Tepeli Pelikan, Cüce Karabatak, Alboyunlu Kaz, Dikkuyruk, Şah Kartal, Deniz Kartalı, Küçük Kerkenez, Tarda. Bunlar arasında Deniz Kartalı, Tepeli Pelikan, Kara Leylek, Leylek, Turna, Balıkçıl, Ördek Yağmurcan ve ötücü kuş Passeriformes da bulunuyor. 100.000 su kuşunun barınması, deltanın besin maddesince ve fauna elemanlarınca zenginliğinin en iyi göstergesi…

Kızılırmak Deltası Kuş Cenneti’nde, 1 adet Ziyaretçi Merkezi, 1 adet Yönetim Merkezi ve 2 adet Kuş Gözlem Kulesi bulunmaktadır. Deltayı gezi amacıyla ziyaret eden kişilerin; delta hakkında bilgi edinmeleri için, Ziyaretçi Merkezi binasında Görüntü İzleme Merkezi, Sergi Salonu, bölgeye has ürünlerin tanıtıldığı satış reyonu gibi alanlar bulunmaktadır. Görüntü izleme merkezinde deltanın farklı yerlerine yerleştirilen dört adet kamera ile alınan görüntüler ziyaretçiler tarafından izlenebilmekte ve Kuş Gözlem kulelerinde, meraklı kuş gözlemciler izleme yapabilmektedir.

 

Atakum Sahili

Atakum 10 adet mavi bayraklı plajıyla, sahilde yer alan eğlence ve yeme-içme yerleri, bisiklet yolu ve kilometrelerce uzanan sahilleriyle yaz aylarında yerli ve yabancı turistlerin gözdesi konumundadır. Plajlarda sık aralıklarla inşa edilen soyunma kabinleri ve tuvaletler ücretsiz olarak hizmet vermektedir. Ayrıca sahil yolu boyunca alışveriş merkezi, sinema, dinlenme alanları, parklar ve iskeleler bulunmaktadır. Tatilinizi denizde güneşlenerek, gün batımında iskelede ve sahil yolunda yürüyerek, eğlenerek geçirebilir, Samsun'un tadını çıkarabilirsiniz.

 

Kent Müzesi

Samsun Kent Müzesi binaları kentin demiryolu tarihi açısından ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Cumhuriyetten önce yabancı şirketler tarafından işletilen hatlar Cumhuriyet ile birlikte hızla devletleştirilmiş, yurdun önemli bir bölümü demir ağlarla örülmüştür. Demiryollarına gösterilen bu önem kurumun çalışanlarına da yansımıştır; bu büyük ve önemli kurumun personeline lojmanlar tahsis edilmiştir

Kent Müzesi binalarını oluşturan iki ana ahşap yapı, bu doğrultuda 1928 yılında Samsun-Sivas Demiryolu İnşaat ve İşletme İdaresi ve Devlet Demiryolu Lojmanı olarak inşa edilmiştir. Bodrum üzerine iki katlı olan ahşap yapıların zemin katları idari ofis, birinci katları ise lojman olarak kullanılmıştır. Bu yapıların yanındaki Cumhuriyet Caddesi tarafındaki ufak bina ise 1936 yılında müştemilat olarak kullanılan yapının yerine yapılmıştır. Bu ek yapı uzun yıllar Demirspor Kulübü'nün lokali olarak kullanılmıştır.

Demir Spor Lokali

Cumhuriyetin ilanından sonra demiryoluna ağırlık verilen Türkiye'de, bir kentten demiryolunun geçtiğinin önemli bir göstergesi, kentin adıyla anılan bir "Demirspor" kulübüne sahip olmasıydı. Demirspor kulüpleri, demiryollarının getirdiği değişimlerle birlikte kentin sosyal ve kültürel yapısını etkilerken, Türkiye spor tarihinin önemli geleneklerinden birini oluşturmuşlardı. Samsun Demirspor'un resmi kuruluş tarihi 19 Şubat 1945 olmasına karşın Samsun demiryolcuları 1929'da Şimendiferspor adıyla bir kulüp kurmuşlardır. Kulüp "Samsun Demirspor"a dönüştüğünde diğer "Demirspor"larda olduğu gibi, devlet demiryollarının demir kanatlarını ve mavi-lacivert logo renklerini formasına taşımıştır. Kulübe bir de lokal tahsis edilmiştir. Günümüzde Samsun Kent Müzesi'ne dönüştürülen demiryolu lojmanlarının yanındaki bu lokal, Demirsporluların ve demiryolu personelinin uzun yıllar buluşma noktası olmuştur.

Kent Müzesine Doğru

2004 yılında Tarihi Kentler Birliği'ne üye olan Samsun'da kent belleğinin kayıt altına alınmasına yönelik çalışmalara başlanmıştır. 2007 yılında kentin tarihi ve kültürel değerlerinin korunması yolunda gerçekleştirilen çalışmalar hız kazanmış, kent belleğinin aktarılabileceği ve toplumsal hafızayı canlı tutacak bir kent müzesi projesi oluşmaya başlamıştır. 13 - 15 Mayıs 2011 tarihleri arasında Samsun'da gerçekleşen "Her Kente Kent Müzesi" konulu Tarihi Kentler Birliği toplantısının ertesinde ise proje hayata geçirilmiştir. Müzenin yer tespiti, içeriği ve projelendirilmesi Prof.Dr. Metin Sözen ve ÇEKÜL'ün katkılarıyla gerçekleştirilmiştir. Bu doğrultuda TCDD'ye ait lojmanlar ve Demirspor Lokali binası 2011 yılında kamulaştırılmıştır.

Sekiz ay içerisinde tamamlanan restorasyon çalışmasının ardından kent müzesi binalarının tasarım ve içerikleri oluşturulmuş, Samsunluların ve birçok kurumun desteği ile müze içerikleri kent belleği açısından değerli objelerle tamamlanmıştır. Böylece hem Devlet Demiryolları ve Demirspor açısından bir tarihi yansıtan, hem de bahçesinde düzenlenen kutlama törenleriyle tüm Samsunluların hatıralarında ayrı bir yere sahip olan bu yapı grubu, Samsunluların geçmişiyle buluşabileceği bir merkez olarak kente kazandırılmıştır. Müzede Samsunlu ünlüler, şehrin kronolojik tarihive tütüncülük üzerine çeşitli eserler sergilenmektedir.