Geri

Nesini mi sevdik biz Samsun’un?

Sevmek, ulvi-yüce bir duygu. Herkesin sevmeye dair bir şeyleri olmuştur bu kentte.

08:04:19 | 2021-12-02
Okan DİLEK
Okan DİLEK      okan.dilek@gazeteekip.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

Sevmek, ulvi-yüce bir duygu. Herkesin sevmeye dair bir şeyleri olmuştur bu kentte.

Dostları vardır, sevmekten bıkmadığı, aşıkları vardır, uğruna gemileri yaktığı, hayalleri vardır bu kente dair, yaşanılası düşleri vardır. Okumuşluğu vardır okullarında; kavgaları vardır sokaklarında, sudan bahaneler üretilerek yapılan.

Evden eve göçmeler vardır öğrencilik yıllarından. Sigaralarının külü vardır, kokusu vardır hatırı sayılan. Çamurunun izi vardır üzerinde, bir yağmur sonrasından barınaksızların barınağı, parkları vardır. Sabahçı kahveleri, işkembe-kelle-paça severleri vardır bu kentin. Okuru vardır, kitapçı raflarını bir sevgili gibi sarmak isteyen. Ve Arkadaş Kitabevi'ni arkadaş edinen, Endülüs Kitabevi'ni kendi evi gibi bilen, Ebabil'de kuşlarını uçuran, Haşet'te tavanına Nasrettin Hoca resimlerini çizen sanatçısı vardır.

Bir de fuarı vardı bu şehrin. Fuarı rengârenk yapan, sesini Karadeniz’e, Türkiye'ye duyuran o müthiş müzisyenlerin sahne aldığı yerler. En başta okul tatilinde komi olarak çalıştığım Yosun Aile Kafe, Evin Kafe. Bir de gruplar vardı Amisos, Yankılar, Bremenler...
Bunlar profesyonel değil ama profesyonellerin hep aradığı ve kadrosuna kattığı isimlerdi bu sanatçılar.

Bugün Türkiye’nin Müzik Üniversitesini kuran Ertuğrul Bayraktarkatal hocamızı bir kez daha gururla hatırlatırım. Takım arkadaşım, Yolspor'da birlikte forma giydiğimiz Emre kardeşimin ağabeyi. Sonra Tarık Özmen, Saim ağabey, Gitarcı Fahri ve diğerleri…
Hatırlayabildiklerim... Çok küçük yaşta olmama rağmen sanatla ilgilenen aile bireylerim sayesinde bu değerlerimizin sahnelerine tanıklık etmiştim.

Hele Yosun Kafe'de komi olarak çalıştığımda şahit olduğum, orkestra sahneye çıktığında ful çekerdi bahçe. Fuar dışına çıktığınızda da bu rengarenk görüntü ve baş döndüren grupların performansı devam ederdi dışarlarda. Nerede mi? Elbette ki en başta Demirspor Lokali, DSİ, YSE ve Karayolları kampları, Hal Binası (Osmanlı Bankası karşısındaydı) Şehir Kulübü, Teras Gazino, Kızılay Düğün Salonu, Vidinli Roof Teras... Eski Emekli Sandığı'nın olduğu teras bina.

“Samsunlu olmak biraz da Samsunlu olmanın bilincine kavuşmak için olumlu bir tarihsel etkinliğe girmek demektir. Yaşadığı şehrin tarihini bilemeyenler ait olduğu toplumun evrensel değerlerini de özümseyemezler” diyen İsmail Korkmaz ne güzel de özetlemiş anlatmaya çalıştıklarımızı.

Ve biliriz ki SAMSUNUMUZ O KOCAMAN YÜREĞİYLE HER BÖLGEDEN GELEN İNSANLARI KABUL EDER. ÇÜNKÜ SAMSUN ŞEHRİ TIPKI DİĞER ŞEHİRLERİMİZ GİBİ İNSANLARIN KİMLİKLERİNE DEĞİL, YÜREKLERİNE BAKAR !

Nesini mi sevdik biz Samsun’un? işte bu özelliğini sevdik! Kendine özgü ve taklit edilemeyen vakurluğunu, duruşunu, yiğitliğini!..

 


Okan Dileksamsunsevmek


Yazıyı Sesli Dinle