Geri

Meczup dün vardı, bugün yine var

Ve ülkemizin genelinde bir infial havası yaşanıyor. Hem de Kurtuluş Meşalesinin yakıldığı şehir olarak anıldığımız bir şehirde başımıza gelene bir bakın. Ağlanacak halimiz, üzülecek durumumuz bu desem aslında hiç birisi. Kahrolduğumuz bir gün yaşadık!

12:28:17 | 2022-02-03
Okan DİLEK
Okan DİLEK      okan.dilek@gazeteekip.com
Köşe Yazısını Sesli Dinle

Ve ülkemizin genelinde bir infial havası yaşanıyor. Hem de Kurtuluş Meşalesinin yakıldığı şehir olarak anıldığımız bir şehirde başımıza gelene bir bakın. Ağlanacak halimiz, üzülecek durumumuz mu desem, aslında hiç birisi. Kahrolduğumuz bir gün yaşadık!

İnfiali hala devam ediyor. Nasıl devam etmesin, ülkemizin kurtuluşu için hayatını adamış, ülkenin bekası ve huzuru için savaşmış kurucumuz bir ülke insanından, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ten söz ediyoruz. Düzenlenen bayram ve kutlamalarda hep söylemiyor muyuz?

- Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğimize….

Ve
- Eserlerini koruyup, savunacağımıza…

Diye okuduğumuz şiirler, sayfalar dolusu seslendirdiğimiz methiyeler, savaş ve kurtuluşa gidilen yolda verilen mücadelenin anlam yüklü tarih bilgisi…

Ülkemizin dört bir yanında böylesi olaylar olmuyor değil. Ancak Kurtuluş mücadelesinin başlatıldığı bir şehirde gözü kararmış meczupların hangi tarikatın, hangi densiz ve kifayetsiz din simsarlığı yapan beyinsizin beyin yıkadığı bir hamamdan çıkmışsa bu adına siz ne derseniz deyin, bunlar ve bunlar gibilerine TC kanunu değil, İstiklal Mahkemesi yasası uygulanmalı…

Evet ülkemiz demokrasiyi, Cumhuriyeti, Dünya ülkeleri arasında bir çok hak ve özgürlükleri bir çok ülkeden önce sağlamış bir ülke olarak oluşturulan Anayasa kitabın da herkesi eşit tutmuştur. Ancak bu halatı bağlamaya çalışıp da Anıtı indirmeye çalışanlara halatı o meczupların ş…….ne bağlamak lazım aslında.

Ama yok! Biz yine de Anayasamızın ve adaletimizin temel değer ve uygulamalarına sıkı sıkıya bağlı bir ülke olarak inanıyoruz ki bu şirret zihniyetteki meczuplara hak ettikleri ceza verilecektir.

Kamuoyu vicdanı diye bir şey var. Kaldı ki bunun Samsun ve ilkadım şehrinde yapılmış olması bizlerin bu konuya daha sağ duyulu davranmamız ve olaya böyle bakmamız gerektiği aşikardır.

Emniyet müdürlüğümüzün çok değerli yönetim makamları, o akşam ve tarihte ki görevli nöbetçi memurları, mobeseler, kameralar, güvenlik önlemi alınmış güvenlik şeridini takip eden kolluk güçlerimiz O HALAT BAĞLANIRKEN neredeydi?

Anında müdahale ve acil müdahalede neden hızlı hareket edilemedi? Bizlerin de merak ettiği sorulardır.

Bunu neden söylüyorum, “10 dakika Anıt etrafında tur at ya da tuhaf bir harekette bulun anında kolluk güçleri gelir, bu şahısları sorgular, enseler ve gerekli müdahaleyi yapar.

Bu olayın cereyan ettiği saatlerde bir basiret bağlanması olduğu gerçek. Ancak biz emniyetimize yine de güveniyor, bir hata yapıldığını değil, bir yerlerde eksiklik bir şeylerin yaşandığını düşünerek şehrimizi bu 'Meczup'lardan korumada birlikte görevde olduğumuzu hatırlatmak isterim.

Diyanet İşleri Başkanlığının bile ibadethanelerimizde, camilerimizde, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk için hutbeler okuttuğu, büyük kurtarıcımızın ülkemizin kırmızı çizgisi olduğu ve ona olan saygımızı her fırsatta Cami İmamlarımız, hocalarımız tarafından bir program dahilinde anlattıldığını biliyoruz.

O zaman bir gerçek ortaya çıkıyor. Bunu yapanların adına siz ne derseniz deyin Beyin Yıkayanların Hamamından çıkmış Din Simsarları tarafından üretilen meczuplar olduğunu söyleyerek sükünetimizi ve sağ duyumuzu koruyarak hareket etmemiz gerektiği konusu önemlidir.

Bunun yanında inanıyorum ki Samsun Emniyet Müdürlüğü Anıt çevresinde güvenlik zincirini daha da sağlamlaştıracak, 1930 yılından bu yana şehrin tarihinde hiç yaşanmamış bir olayın yeniden tekrarı olmaması için önlemlerini alacağı şüphesizdir.





Yazıyı Sesli Dinle